29 Eylül 2011 Perşembe

Bir Delinin Günlüğü

           

                     Tarih; 1991 sokağında Mart'ın 23. adımı
                     Saat; Akreple Yelkovandan haber alınamıyor
                     Yer; Bir tımarhanenin aşka en yakın odası


Uyandım.
Güneş toplamış bavulunu gitmiş şehirden,
Sokak tadını çıkarıyor yağmurun.
Bulutlar hayli alkollü,
burnunun ucunu göremiyor hiçbiri.
fırtına öncesi detone melodiler yayılırken gökyüzünden,
ne garip benim içimde yaprak bile kımıldamıyor.
Oysa tetikte bekliyor
RÜZGAR .......


Uyandım.
Oda taş kesmiş.
Penceremde adresini şaşırmış bir
EYLÜL AKŞAMI,
-ki gösterdikleri günleri en başta takvimler kabullenmiyor zaten.
Mesela bugün PERŞEMBE ama inatla SALI pazarı kurulmuş semtime.
Malum Salı sendromu var geçmişimizde .....

( Yazı aslında burada baya uzun ama en baş kısmını yazmak istedim , uyuyup güçlü uyanmam lazım ... Kapanışı yapmadan da bitirmem yazıyı ... ) 

Saatte iyice geç oldu. Kaç günü akşam ettim seninle, kaç mevsim değişti ellerimin mesaisinde. Yelkovanların iş yavaşlatma eylemleri sürerken, bu tımarhanenin denize nazır penceresinden daha kaç vakit seyredebilir ki hayat ?
Bir bardak çay daha çıkar mı sence gözlerinin deminden?
Çok sigara yakılası güzelliğin rahat bırakır mı peki beni;
BİRAZ UYUSAM ...
Tavana astığım bakışlarımı yastığımın altına saklasam...
Ne dersin ?
Üzülme seni yazmaktan vazgeçmedim. Maksat;

YARINA'DA BİR ŞEYLER KALSIN!!


P.s. Mazhar Alanson - Ah bu ben  şarkısıyla kısık seste dinleyip , okumanızı tavsiye ederim ... 
Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...