Hava puslu , hava kapalı , hava yağmurlu...
Güne full bir enerji ile başlamayı adet haline getiren ben bile bundan etkileniyorum.Sabahları çalar saatimi duyasım, yüzümü yıkayasım , yorganın altından çıkasım yok. Halbuki işe gitmek , giyeceklerimi seçmek , ofis yolu boyunca insanları gözlemlemek bana her zaman büyük keyif verirdi. Ne oldu ? Ne değişti ? Ruhuma da kış mı geldi ne ?
Yeni çıkan kitaplar başucumda okunmayı bekliyor,internette araştırmam gerek bi dolu konuya hala izleyemediğim bir sürü film eşlik ediyor...Aynı şehirde olmamıza rağmen arkadaşlarımla keyifli sohbetler edesim bile yok VESAİRE VS. ...
Evlenme telaşındaki arkadaşlarıma "neden?" , boşanmaya karar verenlere "geçer" , sınavlarından tatmin edici not alamayan dostlarıma "boşver" diyesim var.
Ofisin sıcaklığından mı (hamam kadar sıcak), yoksa havanın yansımasından mı akşam üstü başıma bir ağırlık oturuyor,gitmek bilmiyor...Taze oksijene hasret plaza ortamında eve dönüş telaşını, trafik keşmekeşini düşündükçe içim kabarıyor.
Sonra anlıyorum ki bir süredi bardağın dolu tarafına görür değil,boş tarafına takılır olmuşum, beni ben eden özelliklerimden uzaklaşır olmuşum. Ne diyeyim... NURHAK bardağın dolu trafını görmek istiyor... NURHAK hafızasını resetlemek istiyor...
